Nerede ve Hangi Havalarda Balık Sıklığı Çok Olur? Hangi Malzemeler ve Yemler Kullanılır?

Tulpar Av
Tulpar Av  - Admin
Nerede ve Hangi Havalarda Balık Sıklığı Çok Olur?
Nerede ve Hangi Havalarda Balık Sıklığı Çok Olur?

Nerede ve Hangi Havalarda Balık Olur? Yem Seçimimiz Nasıl Olmalıdır?

• Öncelikle güzel bir mera seçimi ve hangi balığı avlayacağınıza dair bir planlama yapın. Ve bunun sonucunda takımlarınızı, yemlerinizi uygun bir şekilde hazırlayın.
Bir balıkçının bakacağı ilk yer Hava Durumudur… Kıyıdan veya tekneden hiç fark etmeksizin hava durumu en önemli konulardan bir tanesidir. Sağanak yağış ve yıldırım riski taşıyan hava şartlarında balık avı yapmanızı kesinlikle önermiyoruz. Eğer gidecekseniz, karbon olmayan kamışlar tercih etmelisiniz. Örnek olarak kıyıdan avcılık yapacaksanız, doğudan esen bir rüzgar olduğunu hissettiğinizde, mera seçimini de bu bağlamda yapmanız gerekecektir. Sebep; Doğu havasını kesen bir burunun, batı yönünde avlanmak, akıntıdan ve dalgadan kurtulan balığa, açlığını hatırlatacak ve de o merada daha kolay avlanmasına imkan tanıyacaktır.

• Balık avına gitmeden evvel hangi balığı tutmak istediğinizi kesinlikle belirlemelisiniz. Hava şartlarına bağlı olarak, size zorluk sağlamayacak bir bölge seçmelisiniz. Doğru bir mera seçimi yaparsanız, en önemli unsurlardan birini başta gerçekleştirmiş olursunuz. Mera seçimi yaparken, tutacağınız balığın sevdiği deniz bölgesinde olmanız av verimini arttıracaktır. Örnek olarak, hedeflediğiniz balık levrek ise; koy içleri, liman içleri ve çay ya da derelerin denize dökülen (azmak) bölgelerinde olmanız balığı bulma şansınızı arttıracaktır. Denizin altı çakıl taşlı ve yosunlu ise mükemmel bir mera seçiminiz olmuş demektir.

Doğru Malzeme ve Yem Seçimi

İnce takım, bütünlük ve az metal kullanımı en önemli unsurlarımızdan birisidir. 

Malzemenin kalitesi verimini kesinlikle arttırır. Örnek olarak; kaliteli 0.12 mm bir ip ile, kalitesiz 0.25 mm ipin dayanıklılığı aynı olabilir ve 0.12 mm’lik bir ip çok daha iyi çekere sahip olabilir. İnce takım çok önemlidir ve gerçekçilik felsefesinin temel kaynağıdır. Kaliteye bağlı olarak, malzemenin hafif ve güçlü olması, gün boyu deneme yapma avantajı kılacaktır ve balığı yakaladığınızda da malzemenize güvenerek kıyıya çıkartma şansınızı arttıracaktır.


Sahte bir balık, silikon ya da metal jiglerin de yine en önemli özellikleri kalite ve dayanıklılığıdır. Şöyle düşünün; bir Trofe (ulaşabildiği nadir boy) yakaladınız ve malzeme hasarlı olduğu için kaçırdınız. Ya da sahte balık aldınız, 2-3 atıştan sonra rengi soldu… Malzemenin gerçekçiliği ve aksiyonuna ne demeli? Bu işi her ne kadar hobi olarak da yapsak, malzemelere harcadığımız paralarla her hafta restoranda güzel bir balık yiyebiliriz. Bu sebeple her zaman kaliteli ürünlere yönelmenizi tavsiye ediyoruz, ediyoruz ki zamanınızı verimli bir av ile hakkınızı alarak yapın. Pahalılığı veya ucuzluğu fark etmeksizin; sağlam, kaliteli ve gerçekçi ürünler kullanınız.

Hedefiniz avcı balıklar diyelim; o vakit hemen avcı balıkların en zayıf noktaları olan canlı yemlerden bahsediyoruz. Konunun özeti; Canlı Yemler bu işin hilesidir! Ve aşağıda bunları açıklayacağız;

Zargana, Lambuka, Iskarmoz ve Baraküda: Kefal yavrusu ve aterina (gümüş) yavrusu, başta zargana olmak üzere bu canlıların en ideal yemleridir. Şamandıralı 2 metrelik bir takıma, çift iğne ile canlı yemi öldürmeden bağlarsanız, zarganalar sizi bekleyecektir.

Lüfer (Kofana) : Kofana’nın en sevdiği canlı yem, küçük zarganadır. Kıyıdan ve tekneden uzun olta denen teknikle yakalanabilirler. Ayrıca küçük kefal ve istavrit yavrusuna da ilgi göstermektedir.

Levrek : Levrekler, kabuklu canlılardan, fındık faresine kadar her şekilde yakalanır. Genellikle, canlı yengeç ve canlı kurt ile güzel bir verim sağlamaktadır.

Çipura ve Mırmır: Bu tür balıklar, sülünez, boru kurdu ve madya’ya iyi ilgi göstermektedirler. Özellikle çipura; yem ipi ile sarılmış sülüneze, tırnak yengeç denen ufak boyuttaki yengeçler ve mamuna bayılan bir balıktır…

Sarı Kuyruk (Kuzu Balığı) : Bu balıklar genellikle orta su ve derinde gezinirler. En sevdikleri canlı yemlerin ilk sıralarında; melanur balığı , sübye ve kalamar vardır. Eğer bu canlıları canlı olarak ister kurşunlu, ister serbest yüzer halde meraya bırakırsanız ve bölgede balık varsa kesinlikle oltaya gelecektir.

Sinarit, Fangri ve Trança : Bu tür balıklar genellikle, taş kayalık bölgelerde delikler içinde yaşarlar ve dip balıklarıdır. Özellikle sinarit, su altındaki yosunlu ve fica diye belirtilen otlak meraları daha çok sever. Kıyıdan nadir olarak yakalanabilecekleri gibi, tekne avı yapacaksanız, ağır bir kurşun arkasına 1-1.5 metrelik fırdöndü ile bağlanmış bir takım, gezer bir takım yaparak ve ardından sübye ya da kalamar bağlayarak yakalayabilirsiniz.

Önemli Not : Yukarıda yazdığımız canlı yemler hakkındaki bilgiler avlanacağınız meraya, avlayacağınız balığa ve hava şartlarına göre dahi değişiklik gösterebilir. Fakat bütün balıkların sevdiği ve bildiği Sülünez‘i her zaman öneriyoruz…

tulparav.com

Canlı yem bulma şansınız yok ise; LRF, Spin (At / Çek) veya Jigging teknikleri ile avlanma şansınızı deneyebilirsiniz. Sahte yemler de oldukça başarılıdır av konusunda…

At / Çek (Spin) ya da birçok disiplinde kullanılan, silikon, rapala ve metal jiglerin aksiyonları da yine hedeflediğiniz balık açısından çok önemlidir. Levrekden bahsedersek; kurnaz ve ürkek bir balık olduğu için, genelde sessiz sahte balıklara daha çok ilgi göstermektedir. Silikonların aksiyon başarısı dışında, bu balıklarda başarılı olmasının bir başka nedeni de sessiz olmalarıdır. Bununla birlikte, baraküda ve zargana gibi canlılar hedeflerine daha agresif saldırdıkları ve aksiyondan hoşlandıkları için fazla aksiyon bu canlıların ilgisini daha çok çekecektir. 


Çok önemli bir konu var ki denizde avcı balıkların bulamayacağı türde sahte yemlerden kaçının. Eğer kalamar henüz kıyıya düşmediyse, kalamar benzeri maket canlılar kullanmanız hatalı bir seçimdir ve balığın ilgisini çekmeyecektir. Balıklar asla “bu kalamar da nereden çıktı bu mevsimde, oh yaşadık” diyerek saldırmazlar.

Avlanmak için doğru saatleri seçmelisiniz
Bir çok balığın aslında en verimli saatleri; sabah suyu için gün doğmadan 1 saat öncesinden, doğduktan bir saat sonrasına kadarken; akşam suyu için gün batmadan, 1 saat öncesinden hava karardıktan 1 saat sonrasına kadardır.


Bu Yazıyı Sosyal Medya’da Paylaş;

Bu Gönderiyi Paylaş
Leave a comment

Konu Hakkında Görüşlerini Yaz